Blog

Çocuklarda Siber Zorbalık

Göz teması kurmak olumsuz davranışları azaltır. Empati seviyemizi yükseltir. Sanal ortamda muhatabını görmeyen kişiler, yüz yüzeyken asla söyleyemeyecekleri zorbalık içeren ifadeleri rahatlıkla muhatabına yazmaktadır. Siber Zorbalık, karşıdakinin de bir insan olduğu unutularak yapılan, muhatabın psikolojik sağlığını tehdit eden her türlü aşağılamakaralama ve ötekileştirmedir. Sanal ortamın anonim kalma özelliği sebebiyle çoğu zaman bir yaptırım altında girmeksizin gerçekleşmektedir. Sanal ortamdaki paylaşımların sınırsız kez kopyalanabilmesi ve paylaşılabilmesi, zorbalığın etkisini arttırmaktadır.

Siber Zorbalık, internet, cep telefonu, bilgisayar gibi teknoloji aletler kullanarak yapılan tehdit, taciz, utandırma, dalga geçme eylemlerini kapsar.

  • Birine yönelik söylentiler çıkarmak,
  • Birini hedef göstererek onur kırıcı, rencide edici paylaşımlarda bulunmak,
  • Birinin görüntülerini izni olmadan sosyal medyada paylaşmak,
  • Adına sosyal medya hesabı açıp uygunsuz paylaşımlarda bulunmak siber zorbalıktır.

İnternet kullanımın yaygınlaşmasıyla birlikte çocuklar, siber zorbalıkla daha fazla karşı karşıya gelmektedir. Online eğitime geçilmesi ile birlikte internet çocuklar için sadece bir eğlence ve sosyalleşme aracı olmaktan çıkarak bir ihtiyaç ve zorunluluk haline gelmiştir. Bu durum çocukların bilgisayar başında geçirdikleri süreyi her geçen gün artmaktadır.

Çocukların, siber zorbalığa en çok Facebook, Instagram, Snapchat, Tiktok gibi popüler sosyal medya platformlarında, online oyun sitelerinde, sohbet odalarında, anlık mesajlaşma imkanı sağlayan uygulamalarda maruz kaldığı bilinse de online derslerde ve sınıf gruplarında da olumsuz deneyimler yaşanmaktadır. Halihazırda var olan zorbalık mekan değiştirerek sınıflardan ve okul bahçelerinden online platformlara taşınmıştır.

Zorbalığa uğrayan çocukların büyük bir bölümü utandığı, kimsenin onlara yardım edemeyeceğine inandığı, ceza almaktan korktuğu, bir daha internete girmesine izin verilmeyeceğini düşündüğü için aileleri ve öğretmenleri ile durumu paylaşamamaktadır.

Eğer çocuğunuz;

  • Telefona mesaj veya bildirim geldiğinde ürküyorsa, tedirgin oluyorsa,
  • İnternete girdikten sonra üzgün veya sinirli hissediyorsa,
  • Aile ve okul hayatında daha içine kapanık bir tutum sergiliyorsa,
  • Normalden daha huzursuz, gergin ve kaygılı görünüyorsa

Siber zorbalığa uğramış olabileceğinden kuşku duyulmalıdır.

Çocuk ile kurulan güven dolu bir ilişki size kendisini daha kolay açmasını sağlayacaktır. Eğer çocuğunuzun zorbalığa uğradığına karşı güçlü şüpheleriniz varsa konuşmayı siz başlatabilirsiniz. Kendisini sabırla, anlayışla, suçlamadan, empati kurarak dinleyin. Çocuğun anlattıkları karşısında sakin kalmak, anlatması için zaman tanımak, durum karşısında hissettiklerini sormak, duygularını dinlerken empati kurarak onunla orada olmak yaşadığı duygularla baş etmesine yardımcı olacaktır. Çözüm konusunda çocuğunuzun fikrini almak, birlikte çözüm yolları aramak çocuğu daha güvende ve güçlü hissettirecektir.

Zorbalığa maruz bırakılan çocuğun internete girmesini yasaklamak doğru bir davranış değildir. Maruz bırakıldığı olumsuzluk için cezalandırılan çocuk hem bir sonraki yardım ihtiyacında daha yalnız hissedecek hem de internettin sağladığı eğitim, eğlence gibi faydalardan mahrum kalacaktır.

Unutmayalım ki sanal ortamda kurulan ilişkiler gerçek duygular hissettirir. Yaşanan olumsuz deneyimlerle ve getirdiği duygularla baş ederken sabırlı ve hassas olunmalı, gerekirse uzman desteğine başvurulmalıdır.

Bunlar da hoşunuza gidebilir...